23 Aralık 2015 Çarşamba

AYDIN ERDEM’İN YOLDAŞLARI: ZAFER ELLERİMİZDE!

Aydın Erdem Özgür Öğrenci Derneği üyesi Sevim Akdağ, toplumun dinamik gücü olan gençliğin toplumun geleceğinin inşa organı olduğunu söyledi.
Toplumda oluşacak değişim dönüşümlerin benimsenmesi için öncelikle gençliğin bu değişim ve dönüşümü benimsemesi ve yaşamsallaştırması gerektiğini kaydeden Akdağ, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gençlik toplumun ahlaki ve politik karakterini benimsediği oranda amansız uygulayıcısı konumunda olacaktır. Şu an halkımızın kendisi olma mücadelesinin bir diğer adı olan öz yönetimlerin zaferi de öncelikle gençliğin öz yönetimi desteklemesi ve uygulamasıyla olacaktır. Bundandır ki devlete karşı halkın zaferi, gençliğin elindedir.”
‘En çok ihtiyaç duyan gençlik’
Kapitalist modernitenin de gençliğin öncü karakterinin farkında olduğu için en çok gençliğe saldırdığına dikkat çeken Akdağ, devam etti: “Sistem öncelikle toplumsal sorunlara duyarsız, apolitik bir genç yaratmak için gençliğin ahlaki politik karakteri yerine yoz kültürü aşılamaya çalışmaktadır. Hiçbir ideali olmayan, sorgulama, araştırma gibi yetilerini yitirmiş bir genç, sistemin görmek istediği ideal tiptir. Bu yüzden de öz yaşama, öz yönetime en çok ihtiyacı olan kesim de yine gençliktir.”
‘Katile gül mü verilsin?’
Sevim Akdağ, öz yönetim direnişlerinde her ne kadar öz yönetimin diğer 8 boyutu uygulanmaya çalışılsa da devletin saldırılarına karşı halkı ve demokratik kazanımlarını koruma amaçlı öz savunma boyutunun ön plana çıktığını belirttikten sonra şöyle devam etti: “Devletsizce özgür bir yaşamı inşa etmeyi hedefleyen halkımızın öz savunma yapması kadar doğal bir hak yoktur. Diğer yandan: Her koşulda bizi katletmenin yolunu arayan faşist devletin saldırısı karşısında halkımız gül ikram edecek değil ya!”
Akdağ, öz savunmanın gençliğin öncülüğünde gerçekleşmesinin süreci de “gençliğin süreci” haline getirdiğini belirtti.
Ne yaptılar, ne yapacaklar?
Peki Aydın Erdem Özgür Öğrenci Derneği, kendi çalışma alanı olan Dicle Üniversitesi’nde ve Amed’de ne yapmayı planlıyor? Akdağ, şöyle anlattı: “Hem üniversitemizde hem de halkın öz yönetim direnişi sergilediği alanlarda panel, sempozyum gibi eğitsel çalışmalar yaptık. Düzenlediğimiz eğitsel faaliyetlerde öz yönetimin 8 boyutu tartışılmasının yanı sıra nasıl bir proje olduğu ve uygulanabilirliği ele alındı. Öz yönetimin kadın ve ekonomi boyutunu yaşamsallaştırabilmek için kadın kooperatifleri kurmayı hedefliyoruz. Tabii polis ve askerin her an saldırı gerçekleştirme ihtimali bu çalışmalarımızın sağlıklı gelişimine engel teşkil etmekte. Ama her ne kadar pratik alanda çalışmalar yapsak da tarihin biz Kürt gençliğine yüklediği sorumluluk noktasında kurum olarak çok başarılı olduğumuzu düşünmüyoruz. Bundan sonra da öz yönetim sürecinde halkın inşa sürecinde daha aktif olacağımızı duyurmak isteriz.”
Gençliği sindirmek istiyorlar
7 Haziran’dan bugüne kadarki süreci “gençliğin iktidara karşı direnmesi ve iktidarın gençliği sindirmeye çalışması süreci” olarak niteleyen Sevim Akdağ, “İktidar toplumu yok etmek istiyorsa önce toplumun ilerici, direngen ve sistemle bağı en az kesimi olan gençliği sindirmesi gerekiyor” dedi.
Gençliğin kendini en aktif ifade ettiği ve örgütlenebildiği alan üniversiteler olmasına rağmen üniversitede yüksek denetim altında bulunduklarını söyleyen Akdağ, direnişlere dair yaptıkları basın açıklamasının da polis tarafından kuşatıldığını hatırlattı. Akdağ, şöyle devam etti: “Geçenlerde de gençlik ve öz yönetim panelinde yaptığımız sinevizyonu izlememizi engellemek için üniversite yönetimi elektriği kesti. Gençliğe uygulanan yoğun takip süreciyle ilgili DEM-GENÇ’in Amed’deki olağan kongresine katılmak için gelen Hacettepe Üniversitesi öğrencisi Güler Eroğlu arkadaşın katledilmesini örneklemek de mümkün. İktidar üniversite gençliğine rahat nefes aldırmamak için elinden geleni yapıyor.”
Amed’de neler oluyor?
Akdağ’a, yaşadığı Amed’de yaşananları da sorduk, şöyle cevap verdi: “Kürt halkı kendi mahallesinde, kentinde kendisini ilgilendiren konular hakkında kendisi karar vermek istedi. Ama devlet bu en haklı eylemi yapan halkın mahallesine en ağır silahlarla girdi; önüne çıkan herkesi potansiyel terörist ilan ederek katletti. Bugün Amed’in Sur ilçesinde devletin sokağa çıkma yasağı ilan etmesi, salt Sur ile sınırlı kalmıyor. Artık Amed’de Sur’un dışında bir yerde topluluk halinde bulunduğumuzda bile polisin potansiyel tehdit olarak gözetip hedefi haline gelebiliyoruz. Amed’de yaşayan herkes evine giderken bile her an vurulacakmış ruh halini yaşamakta. Halkın en işlek olarak kullandığı Ofis başta olmak üzere birçok merkezde polis ve askerler istediği insanı arayabiliyor, gerekçe göstermeden gözaltına alabiliyor. Gözaltına alamadığı insanları ya vuruyor ya da şehir merkezinde ağır silahlar eşliğinde dolaşarak psikolojik baskı uygulamaya çalışıyor. Hemen her gün, yanımızdan ayrılan arkadaşlarımızın bir iki saat sonra vurulduğu ya da tutuklandığı haberini alıyoruz. Mesela geçmiş süreçte tanıdığım 18 yaşındaki Ferhat Doğru isimli arkadaşım polisler tarafından hedef gözetilerek katledildi.”
Derneğin adı neden
‘Aydın Erdem’
Peki derneğin adı neden “Aydın Erdem Özgür Öğrenci Derneği”? Akdağ, şöyle açıkladı: “Aydın Erdem, 2009 yılında Dicle Üniversitesi Matematik Bölümü 3. sınıfında eğitim gören bir arkadaşımızdı. Dicle Üniversitesi Öğrenci Derneği’nde (DÜÖDER) çalışma yürütüyordu. Sadece mücadelesi ile değil aynı zamanda cesareti ve karakteriyle de tanınan ve örnek alınan bir arkadaşımızdı. Şehadetinin ardından 6 yıl geçmesine rağmen halen anılmasının sebebi budur. Aydın Erdem, 2009 yılında DTP’nin kapatılmasına karşı yapılan protestolarda hedef gösterilerek polis kurşunuyla katledilmişti. Katledilişinin ardından dernekte çalışma yürüten arkadaşlarımıza polislerin ‘Hepinizin sonu Aydın Erdem gibi olacak’ tehditlerinden bile gözdağı vermek için katledildiği bellidir. Ama devlet, Aydın Erdem’in ölümünde fail olmasına rağmen merminin bulunamadığını bahane ederek katliamı ‘faili meçhul’ diye nitelendirmişti. Biz Aydın Erdem’i katleden devlete cevap olmak için 20 yıllık mücadele geçmişi olan Dicle Üniversitesi Özgür Öğrenci Derneği’nin ismini değiştirdik, Aydın Erdem Özgür Öğrenci Derneği olarak belirledik.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder